-
1 call (on) upon sb for sth
birinden bir sey istemek, ricada bulunmak -
2 demander
v t1 exiger istemek◊Il m'a demandé de venir. — Benden gelmemi istedi.
♦ demander pardon à qqn birinden özür dilemek◊Je te demande pardon. — Senden özür diliyorum.
2 interroger sormak3 gerektirmek◊Ce travail demande une grande attention. — Bu iş büyük dikkat gerektirir.
4 demander qqn en mariage evlenme isteğinde bulunmak◊Il m'a demandée en mariage. — Bana evlenme isteğinde bulundu.
-
3 abverlangen
ab|verlangen*vt istemek;jdm etw \abverlangen birinden bir şey istemek -
4 abfordern
ab|fordernvtjdm etw \abfordern birinden bir şey istemek -
5 wünschen
wünschen [vʏnʃən]jdm etw \wünschen birine bir şey dilemek;( ganz) wie Sie \wünschen nasıl istiyorsanız [o arzu ediyorsanız];ich wünsche, dass das sofort gemacht wird bunun hemen yapılmasını istiyorum;Sie \wünschen? arzunuz?, ne arzu edersiniz?;wen \wünschen Sie zu sprechen? kiminle konuşmak istiyorsunuz?;ich wünsche Ihnen gute Besserung/eine gute Reise size acil şifalar/iyi yolculuklar dilerim;sie wünschte, sie hätte das nie gesagt keşke bunu söylemeseydim diye düşündü;ich wünsche mir, dass... dilerim ki...;ich wünsche mich auf eine einsame Insel yalnız başıma bir adada olmayı isterdim -
6 solliciter
v tdemander rica etmek, istemek -
7 dilemek
vt1) ( arzu etmek) wünschendilediğiniz gibi wie Sie wünschen; ( başsağlığı) aussprechenbirine şans \dilemek jdm Glück wünschen2) ( rica etmek) bittenbirinden bir şey için özür \dilemek sich bei jdm für etw entschuldigenözür diledi er bat um Entschuldigung -
8 stellen
stellen ['ʃtɛlən]I vt1) (hin\stellen) koymak ( auf -e); (auf\stellen) dik koymak ( auf -e), dikmek; (hinein\stellen) koymak (in -e), yerleştirmek (in -e);Bedingungen \stellen şartlar koymak [o koşmak];der Hund stellt die Ohren köpek kulaklarını dikti;etw an die Wand \stellen bir şeyi duvara dayamak;dieses Foto wirkt gestellt bu fotoğraf poz verilip çekilmiş gibi2) ( regulieren) ayarlamak;stell das Radio leiser/lauter radyonun sesini kıs/aç;die Uhr \stellen saati ayarlamak;3) (bereit\stellen) etmek, bulundurmak4) ( Verbrecher) tutmakjdn zur Rede \stellen birini hesaba çekmek, birinden hesap sormak;einen Antrag auf etw \stellen bir şey için istemde bulunmak;eine Sache über eine andere \stellen bir şeyi diğer bir şeyin üzerine koymak;jdn vor Gericht \stellen birini mahkemeye vermek;etw in Frage \stellen bir şeyin doğruluğundan şüphe etmek;etw in Rechnung \stellen bir şeyi hesaba yazmak;etw in Abrede \stellen bir şeyi yadsımak [o inkâr etmek];etw unter Quarantäne \stellen bir şeyi karantinaya almak;auf sich selbst gestellt sein kendi başının çaresine bakmak;jds Geduld auf die Probe \stellen birinin sabrını tüketmek;hohe Anforderungen an jdn \stellen bir kimseden çok şey istemek;eine These in den Raum \stellen bir tezi ortaya atmakII vrsich \stellen1) (sich hin\stellen) dikilmek;sich auf die Hinterpfoten \stellen arka ayakları üzerine kalkmak;sich auf Zehenspitzen \stellen ayak parmaklarının ucuna basarak dikilmek2) ( vortäuschen)sich taub/unwissend \stellen duymazlıktan/bilmezlikten gelmek;sich dumm \stellen aptallığa vurmak3) ( der Polizei) teslim olmak4) ( nicht ausweichen)sich gegen etw \stellen bir şeye karşı pozisyon almak;sich hinter jdn \stellen birine arka çıkmak
См. также в других словарях:
yalvarmak — nsz Birinden ısrarla, kendine acındıracak sözlerle, saygılı bir biçimde bir şey istemek Ferhunde Sultan ı vermek için o kadar yalvarıyorlar da istemiyor. S. M. Alus Birleşik Sözler yalvarış yakarış Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yalvarıp… … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİARE — Ariyet istemek. Ödünç almak. Birinden iğreti bir şey almak. * Edb: Bir kelimenin mânasını muvakkaten başka mânada kullanmak; veya herhangi bir varlığa, ya da mefhuma asıl adını değil de, benzediği başka bir varlığın adını verme san atına istiare… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük